10 Ocak 2015 Cumartesi

Fury

Sevemediğim film türünden biri de savaş filmleridir. İki grubun birbiriyle savaşması birinin kazanması bana her zaman bilindik bir sonun farklı yoldan gösterilmesi gibi gelmiştir. Tabi ki şaşırtıcı sonlarda mevcut bu tarz filmlerde. Fakat Fury tam olarak savaş filmi sayılmaz. Evet yine bir savaş izliyoruz ama bu sefer savaşı bir grup asker arkadaşın gözünden izliyoruz.





1945 yılının Nisan ayında, İkinci Dünya Savaşı'nın son günlerinde geçiyor ve Komutan Wardaddy, topçu Boyd Swan, yükleyici Grady Travis, şoför Trini Garcia ve yardımcı şoför Norman'dan oluşan müfrezenin, 300 düşman askeriyle karşılaştığı ve tüm imkansızlıklarla savaşmak zorunda kaldığı 24 saati konu alıyor. Beş askerden oluşan küçük ekip, zırhlı tanklarıyla, Almanya'da savaşın ortasında kalır ve bu ekip bölgede kalan son Amerikan ordusu askerlerinden oluşur. Birlik az sayıda askerden oluşmasının yanı sıra cephane anlamında da bir hayli zor durumdadır. Gruba komuta eden Çavuş Wardaddy'nin Avrupa'nın tamamını yıkıma uğratan bu savaştaki son görevi, askerlerini Nazi birliklerinin kuşatması altında olan bu bölgeden sağ salim çıkarabilmektir. 

Filmde savaştan çok grubun birbiriyle olan ilişkisine yer verilmiş. Bir yerden sonra duygusal bir hal alıyor. Dram gibi demek çok doğru olmasada karakterlerin birbirleri arasındaki abi kardeş , baba oğul , öğrenci öğretici konumu savaş esnasında birbirleri için yapabildikleri fedakarlıkları duygusal bir boyuta taşıyor. Brad Pitt'in usta oyunculuğunun yanı sıra diğer oyuncu kadrosuda oldukça sağlam. 

Ön yargıyla gidip büyük zevk alarak izlediğim bu filme puanım 7.5 İyi seyirler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder